GüzellikCilt Bakımı

Tarihin Efsane Kadınlarının 10 Tuhaf Cilt Bakım Rutini

Bildiğiniz gibi güzel olmak pek de kolay değil. Tarihin en güzel kadınları da annelerinin karnından o şekilde doğmadılar elbette. Güzel olabilmek için bolca çaba sarf ettiler. Hatta bazen ciltleri için haşlanmış güvercin suyu maskesi ve şarap banyosu bile yaptılar.

Tarihin efsane kadınlarının çoğunun altında kirli sırlar yatıyor. Haydi gelin hep birlikte inceleyelim.

Celopatra

cilt

Kraliçe Cleopatra yaşamış tüm erkeklerin kalbini kazanmıştır. Kraliçe, her şeye rağmen kendi zamanının güzellik standartları içerisindeydi. Ezilmiş böcek bağırsağından ruj yaptırıyor, timsah gübresinden yaptırmış olduğu pudrayı da cilt bakım rutininde göz altlarına sürüyordu. Cleopatra en şatafatlı yöntemleri kullanmaktan hiçbir zaman çekinmedi. Örneğin ekşimiş eşek sütü ile banyo yapmak gibi. Hizmetinde çalışan insanlar her gün 700 eşeği sağıyordu ve ancak bu şekilde o küveti doldurabiliyorlardı. Eşek sütünün cilt üzerindeki kırışıklıkları giderdiğini söyleniyordu. Ekşi laktoz, cilt üzerindeki üst tabakanın soyulmasına bu şekilde de alttaki yeni derinin ortaya çıkmasına yardımcı olan laktik asite dönüşüyordu.

Elisabeth

cilt

Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth, 19. yüzyılda dünyanın en güzel kadınıydı. Kusursuz görünen cildi ve ayaklarına kadar uzanan kalın ve kestane rengi saçlarıyla tanınıyordu. Bunları elde etmek pek de kolay olmadı elbette. Cilt güzelliğini korumak için çilekleri elinde ezmiş, sıcak zeytinyağı ile banyo yapmış ve suratında çiğ dana eti ile kaplı yüz maskesi ile uyumuş. Yemek seçimlerinde ise sığır eti, preslenmiş tavuk, keklik ya da geyik eti tercih etmiş. Bütün bu yiyeceklere rağmen Elisabeth’in beli 49.5 cm olarak ölçüldü. Her gün saçlarını en az 3 saat açık bırakıyordu çünkü saçları çok uzun olduğu için genelde topluydu. Hatta saçlarına kurdele gibi şeyler takıldığında saçları o kadar ağırlaşıyordu ki başı ağrımaya başlıyordu. Çok az dışarı çıkardı çünkü rüzgarın saçlarına zarar verdiğini düşünüyordu.

Nefertiti

cilt

Nefertiti hiçbir tüye sahip değildi. Saçları da dahil olmak üzere tüm vücudu tıraşlanıyordu. Bu sebeple de peruk takıyor ve “kohl” adı verilen siyah bir göz kalemi ile makyajını yapıyordu. Bu göz kalemi sahip olduğu içeriği sebebi ile her makyaj yaptığında onu zehirliyordu. Ancak kaleminin onu rujundan önce öldürmesi imkansızdı. Çünkü rujunda da bir başka tür zehirli bir madde bulunuyordu.

Marie Antoinette

cilt

Fransız Kraliçe Marie, kek yemeyi kendine yasaklamıştı. Aynı İmparatoriçe Elisabeth gibi geceleri yüzünde maske ile uyurdu. Ancak onun maskesi konyak, süt tozu ve limondan oluşuyordu. Güne yüzünü, güvercinden yapılma temizleyici ile yıkayarak başlardı. Hatta o zamanlarda bu ürünün bir satış noktası bile vardı. “Eau Cosmetique Piegon” (Güvercin Kozmetik Suyu) ve bu küçük reklam her şişenin sekiz güvercin haşlamasından yapıldığını anlatıyordu. Sonrasında Marie günde üç defa kıyafetini değiştirirdi. Kıyafetlerine her sene şimdinin parası ile yaklaşık 21 milyon TL harcıyordu.

Kraliçe 1. Elizabeth

cilt

Kendini kurşun ile zehirlemenin modası hiçbir zaman geçmiyor. Nefertiti göz çevresine biraz sürüyor olsa da Kraliçe 1. Elizabeth’i bu konuda kimse geçemez. Elizabeth dönemi boyunca en popüler cilt ürünü Venedik fondöteni isimli bir üründü. Bu ürün kurşun ve sirke karışımından oluşuyordu. Kadınlar bu ürünü tüm ciltlerine yediriyordu ve porselen beyazı bir görünüm elde ediyorlardı. Elizabeth 29 yaşında su çiçeği geçirdi ve cildinde kalan izlerden çok utanıyordu. Toplum içinde yara izlerinin görünmesini istemediği için de zehirli maddeler barındıran bu beyaz zehirli fondöteni cildine sürmeyi tercih etti.

Truvalı Helen

cilt

Helen o kadar güzel bir kadınmış ki binlerce adam onun uğruna ölmüş. Öyle ya da böyle, Helen sadece eski bir adamın hayal ürününden ibaret. Eğer Homer gerçekten de Helen’i kafasından ya da hayal gücünden uydurmuşsa da, kadınların kozmetiğe olan ilgisi ve düşkünlüğü hakkında gerçekten de çok fazla bilgiye sahipmiş. Iliad’a göre Truvalı Helen, banyosunu sirke ile yaparmış. Her gün hizmetinde çalışan insanlara ona asit dolu bir küvet hazırlıyor, Helen de seve seve içerisine giriyormuş. Günümüzde, insanlar onun elma sirkesi ya da sulandırılmış sirke kullandığını düşüyor çünkü diğer türlüsü biraz fazla korkutucu oluyor. Her şeye rağmen bazı insanlar hala sirkeli su ile banyo yapmayı tercih edebiliyor. Çünkü sirke aslında vücudun pH seviyesini dengeliyor. Bu da elbette ki temizleme etkisi yaratıyor.

Editör Yağmur Gündüz fotoğrafı

Editör Yağmur Gündüz

Yeditepe Üniversitesi'nde Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünü bitirdi. Çeşitli haber sitelerinde haber editörlüğü yaptı. İlgi alanları arasında güzellik ve moda var. "Ben buna inanıyorum" dediği tüm içerikleri sizin için derliyor ve sizlerle paylaşıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu